Hatay 2 Şubesi

Ufukta Yeni Zaferler Var...

Ecdadımız uğrunda büyük bedeller ödeyerek, bizlere her safhası parlak zaferlerle dolu şanlı bir tarih armağan etmiştir. 30 Ağustos, emperyalizme karşı baş eğmemeye, var kalmaya kararlı bir milletin irade beyanının taçlandığı bir tarihin ifadesi, hiçbir zaman esaret ve dayatmaya boyun eğmeyeceğinin göstergesidir.

 

Bu büyük zafer, sömürgecilerin dünyanın dört bir yanını işgal edip yağmaladığı bir dönemde, asırlar içinde bu toprakları canlarıyla vatan hâline getiren bir milletin bütün mazlumlara umut dolu seslenişidir. Emperyalistlerin bütün hile ve desiseleriyle, fiziki birliğini kaybetse de gönül ve şuur birliğini koruyan ümmetin de maddi yardımları ve dualarıyla ayakta kalan Türkiye, tarihten gelen misyonunu ortaya koyarak, sömürgecilere dur demiştir. Ancak emperyalist devletlerin 96 yıldır bu topraklar üzerindeki kanlı işgal ve istila planları son bulmamıştır. O günden bugüne emperyalistler yeni oyunlarla karşımıza çıkmış ve çıkmaya devam etmektedir.

 

30 Ağustos, tarihsel iddiamızla yeni hedeflere yöneldiğimiz bu zorlu dönemde daha bir anlam ve önem arz etmektedir. Milletimizin canlı hatırlayış ve bilinçle yaşanılır kıldığı zaferin istiklal ve istikbal mücadelemizde gerçek kazanımlara ilham vermesini temenni ediyoruz.

 

Çalışmadan kazanılan değerler de zaferler de aldatıcı mahiyete sahiptir. Malazgirt, Mohaç, Çaldıran, Mercidabık ve Cumhuriyet’e giden çok önemli bir aşama olan ‘Başkomutanlık Meydan Muharebesi’ zaferi, inancıyla bütünleşen bir milletin yorulmak bilmez azminin onur veren armağanıdır. Bu inançla yeniden inşa ve ihya ettiğimiz kültür ve medeniyetimizin Malazgirt’te mührünü vurduğu coğrafyalar, Başkomutanlıkta kesin tescillenmiş, aynı inançla kazanılan Çanakkale ruhu, 15 Temmuz direnişi ile yeni bir dirilişin meşalesini yakmıştır. Bu meşale, bütün kalpleri, şühedanın ölümsüz ruhuyla tutuşturmalı, zihnimizi, yolumuzu ilimle, bilgiyle aydınlatmalıdır.

 

Günümüzde kazanımların, zafer ve yenilgilerin alan ve niteliği değişmiştir. Bilgi, ilim, bilim, sanat, teknoloji, ekonomi, iletişim, yönetişim, ancak başarılı olanların var olabildikleri yeni zafer alanlarıdır. Hayatın her alanında, her kademeden herkesin, her yetkili ve her ilgilinin, başardıklarımızı, başaramadıklarımızı veya başaracaklarımızı yeniden gözden geçirerek, ileri hedeflere yönelme zarureti vardır. Şimdi ekonomiden bilime, eğitimden kültüre, teknolojiye, sosyal dayanışmaya kadar hayatın her alanında yeni zaferler kazanmamız gerekmektedir. Ülke ve millet olarak içinden geçtiğimiz bu zor, sıkıntılı dönemde birlik ve beraberlik içinde tesis edilecek barış ve kardeşlik ruhu, tarihi ve yeni zaferleri tamamına erdirecektir. Aksi hâlde, zaferler ideal hayatların, ideal birlikteliklerin kazanımına dönüşemez. Vatan ve millet şuuru, bütün hesapların, kaygıların üzerinde, bizi bir arada tutan, bizi ‘biz’ yapan üst değerlerimizdir. Bu değerler, ilim, iman, dayanışma ile muhkem kılınmalıdır. Şimdi yeni zaferlerin ufkuna bu anlayışla yönelmenin zamanıdır. Hiç şüphe yok ki, içinde bu heyecanı yitirmeyen milletimiz yeni zaferlerle müjdelenecektir.

 

Zaferi kazandıran değerlerin gerçek ve kalıcı olması, bu yöndeki çalışmalara bağlıdır. Bu duygularımız zayıflarsa zaferimizi kalıcı kılamayız. Bize zaferler armağan eden kimlik ve benliğimizin en başta istiklal ve istikbale odaklanmış ideal hususiyetlerini, varlığımızın temel karakteri olarak yaşatma zarureti vardır. Esasen gerçek zaferlerin gerçek dayanakları, sağlam kişilik ve kimliğimizdir. Benlik ve kimliğini yitirenlerin kazanacakları hiçbir zafer olamaz. Bir değer ve karakter olarak özgürlüğe tutkun milletleri de esir edecek yoktur.

 

Eğitim-Bir-Sen olarak, başta ekonomiyi krize sokmayı amaçlayan çok yönlü dış saldırıların ülke ve milletimize yenilgi yaşatmayı amaçladığını biliyor ama her kötü niyetli girişimin sonuçsuz kalacağına, kazanacağımız yeni zaferlerle darmadağın olacağına da inanıyoruz.

 

Birlik içinde yeni zaferler elde edecek, yeni zaferlerle büyüyeceğiz. Yaşadığımız çağda varlık ve medeniyet iddiamız, bilgi, ahlak ve irfan yolunda durmak, yorulmak bilmez bir yürüyüşle yeni zaferlere yönelecek, istiklâl ve istikbalimizi taçlandıracaktır.

 

Bu duygu ve düşüncelerle 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı kutluyor, bize bu zaferi armağan eden şehitlerimizi rahmetle anıyoruz.